500 TL üzeri ücretsiz kargo
500 TL üzeri ücretsiz kargo
500 TL üzeri ücretsiz kargo
Farklı Tuz Çeşitleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Farklı Tuz Çeşitleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Feb 10, 2024

Tuz, her mutfağın en önemli parçasıdır. Yemeklere lezzet vermekten tutun da, pişirmeye, yiyecekleri uzun süre saklamaya kadar birçok farklı alanda kullanılan bu eşsiz mineral aynı zamanda bizim yaşamımızı sürdürmemiz için de oldukça önemli bir yere sahip.

Ülkemizde tuz denildiği zaman yakın zamana kadar sadece iyotlu sofra tuzları akla gelse de son yıllarda türlü çeşitli tuzlar mutfaklarımıza girdi. Farklı tuzlarla yemek yapanlar bilir ki her tuz yemeklerde aynı şekilde davranmaz. Peki, hangi tuz ne işe yarar? İyotlu tuz ile deniz tuzu arasındaki fark nedir? Dilerseniz en çok karşılaşacağınız bazı tuzların özelliklerini ve kullanım alanlarını incelediğimiz yazımıza geçelim.

Sofra Tuzu

En alışık olduğumuz, herhangi bir tuzlukta karşımıza çıkmasını beklediğimiz tuz sofra tuzudur. Yeraltı kaynaklarından elde edilen tuz, daha sonrasında yıkanarak eser miktarda bulunan diğer minerallerden arındırılır, tekrardan kurutulur ve saf tuz elde edilir. Sofra tuzları %97 – %99 oranında sadece sodyum klorürden oluşur. Buna ek kimi zaman topaklanma karşıtı bazı ürünler eklenebildiği gibi birçoğuna da potasyum iyodür eklenir. Marketlerde paketli olarak bulabileceğimiz sofra tuzlarının çoğu iyotlu tuz olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tuzlar uzun yıllardır mutfaklarımızın tek tuzu olsa da, son yıllarda sağlık alanında yapılan araştırmaların akabinde dünya bir nebze olsun sofra tuzlarından uzaklaşmaya başladı.

Kaya Tuzu

Sofra tuzundan sonra karşımıza çıkan tuzlardan kaya tuzu, sodyum klorürün mineral formudur. Ağırlıklı olarak tuzlu su kaynaklarının buharlaşmasından sonra oluşan kayaçlardan elde edilebilen kaya tuzu, rafine edilmemiş tuzlardandır. Sofra tuzunun aksine kaya tuzu bünyesinde birçok mineral barındırır.

Kaya tuzunu mutfakta birçok tarifte kullanmanız mümkündür. Ancak kaya tuzunun dikkat çektiği bir diğer alan ise doğal kozmetik tarifleridir. Evde kaya tuzunu kullanarak farklı scrub’lar hazırlayarak cildinize doğal bir bakım yapabilirsiniz. Barındırdığı minerallerle cildinizi beslerken, iri parçalı ham yapısı ölü derinizin soyulmasına yardımcı olur. Hazır yeri gelmişken kısa da bir tarif verelim. Bire iki oranında kaya tuzu ve zeytinyağı karışımı yapın. Hazırladığınız karışımın içine yarım tatlı kaşığı kadar Hindistan cevizi yağı katın. Bu scrub’ı dilerseniz elinizle dilerseniz bir lif yardımıyla cildinize uygulayın. Yalnız unutmayın, cildinizin tahriş olmaması için yavaş uygulamaya özen gösterin.

Deniz tuzu

Deniz tuzu da yine oldukça fazla kullanılan bir tuzdur. Deniz suyunun buharlaştırılmasıyla elde edilen deniz tuzu, elde edildiği bölgeye göre lezzette değişiklikler gösterebilir. Tuzun en saf hallerinden birisi olan deniz tuzu, yine kaya tuzu gibi oldukça fazla minerale sahiptir. Deniz tuzu, büyük kristalli yapısıyla da dikkat çekmektedir. Bu tuzu yemeklerin üstüne öğüterek kullanabileceğiniz gibi aynı zamanda yemek yaparken de kullanabilirsiniz. Unutmamanız gereken en önemli noktalardan birisi elbette ölçü farkı olacaktır. Tariflerde yazan “1 çay kaşığı tuz” aksi belirtilmedikçe sofra tuzunu anlatır. Sofra tuzu yerine deniz tuzu kullanacaksanız, 1 çay kaşığı = 1,5 çay kaşığı şeklinde oranlayarak tarifinizi değiştirebilirsiniz.

Deniz tuzunun bir diğer kullanım alanı da tatlılarınız olacaktır. Son yıllarda yine oldukça popülerleşen tuzlu karamel temelli tariflerde deniz tuzu kullanılmaktadır. Sizler de hazırladığını brownielerinizin üstüne ya da karamelli tatlılarınızın üstüne deniz tuzu serperek tatlınızın lezzetini güçlendirip daha parlak bir his yaratabilirsiniz.

Kaya tuzunda olduğu gibi deniz tuzunu da yine kozmetik tariflerinizde kullanmanız mümkün. Tatile gittiğinizde deniz suyunun saçınızda doğal bir şekillendirici etkisi yaratmasına aşinasınızdır. Aynı hissi evinizde de yaşamanız mümkün. Kendi hazırlayacağınız deniz suyu spreyi ile saçlarınızı en doğal haliyle şekillendirebileceksiniz.

Boş bir sprey şişesinin içine 1,5 bardak ılık su, 1 çay kaşığı Hindistan cevizi yağı, 2 çay kaşığı deniz tuzu ve güzel bir koku vermesi adına dilediğiniz bir bitkisel yağı karıştırıp doldurun. Nemli saçınıza spreyi uygulamadan önce şişeyi birkaç kez çalkalayarak iyice karışmasını ve homojen bir yapıda olmasını sağlayın. Akabinde saçlarınıza dilediğiniz kadar sıkarak şekillendirin. İşte bu kadar! Tatil duygusunu şehirde de her an yaşayabileceksiniz.

Fleur de sel / Flor de sal (Tuz Çiçeği)

Tuz dünyasının altın çocuğu Fleur de sel… Bu tuz, binlerce yıllardır bilinen ve kullanılan bir tuzdur. Her ne kadar ilk zamanlarda iyileştirici olarak kullanılmış olsa da, günümüzde yemeklerde asıl hünerlerini göstermektedir. Tuzlu su yataklarının üstünde bir narin bir katman olarak oluşan bu eşsiz tuz, makine kullanılmadan insan eli ve emeği ile hassas bir şekilde hasat edilir. Fleur de sel ismiyle Fransa’nın Brittany kıyısında, Flor de sal ismiyle İspanya ve Portekiz’de elde edilmektedir. Yılın yalnızca belirli dönemlerinde ve oldukça az miktarda elde edilen bu tuz aynı zamanda mineral yükü bakımından da oldukça zengindir.

Pembe Himalaya Tuzu

Farklı tuzlardan bahsetmeye başladığımızda akla ilk gelen ilginç tuzlardan birisi olan Himalaya Tuzu’ndna bahsetmemek olmaz. Pembe Himalaya Tuzu, adından da anlaşılacağı gibi açık pembe / somon rengiyle dikkat çeken egzotik bir tuzdur. En önemli kaynağı Pakistan’ın Punjab bölgesinde olmakla birlikte benzer bir pembe tuz Bolivya’dan da elde edilmektedir. Tuza bu pembe rengini veren bileşen eser miktardaki demir oksit olsa da, Pembe Himalaya Tuzu’nun kimyasal yapısı ile sofra tuzunun yapısı arasında pek de bir fark yoktur. İşlenmemiş ve daha büyük kristaller ile karşımıza çıkan bu tuz hem göze hem de damaklarınıza hitap edecek bir tuzdur.

Karışım Tuzlar

Tuz, her ne kadar başlı başına bir lezzet verici olarak kullanılsa da, kimi zaman başka baharatlar ve bitkilerle harmanlanarak bambaşka bir çeşni haline getirilir. Ya da farklı yöntemlerle tuzun lezzet profili değiştirilebilir. Örnekse tütsülenmiş tuzlar ile alışılmışın dışında tarifler yapabilir ve farklı bir lezzet dünyasının kapılarını aralayabilirsiniz. Ya da içerisine nane, pul biber, fesleğen gibi baharatların ve sebze kurularının katılmasıyla elde edilen Hayfene sebzeli tuzlu çeşni gibi karışımlar kullanarak yemeklerinize renk katabilirsiniz.

Nasıl elde edilirse edilsin, hangi işlemlerden geçerse geçsin, tuz, mutfakların temel parçalarından birisi olmaya, binlerce yıldır olduğu gibi, devam edecek. Farklı yemeklerde farklı tuzlar kullanarak tariflerinizde yenilikler yapabilirsiniz.

Ancak unutmadan ekleyelim, sağlık açısından yaklaştığımızda tuzun kullanımını günlük olarak sınırlandırmamız gerekir. Dünya Sağlık Örgütü (DSO) yetişkinlerde günlük tuz tüketiminin 5gr ile sınırlandırılması gerektiği yönünde insanları uyarıyor. Bu oranın ülkemizde günlük yaklaşık 10gr seviyelerinde olduğu düşünülürse bu verileri tekrar tekrar hatırlatmakta fayda var. Sofralarımızın vazgeçilmezinden uzun yıllar boyunca sağlıkla faydalanabilmek için bir nebze dikkat etmekten kimseye zarar gelmez.