Türk kahvesi Türkiye’ye özgün en önemli kültür miraslarından bir tanesi. Mutfağımızın baş tacı olmasının ötesinde, başlı başına bir kültür. Sunumuyla, hazırlanışıyla, hikayesiyle ve insanların acı tatlı sayısız anı paylaşmasına vesile olmasıyla, onun yeri bizde apayrı. Hatta Türk kahvesi kültürü 2013 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne dahil edilmiş durumda.
Bununla birlikte, Türk kahvesi sanılanın aksine Türkiye’de yetişmez; çekirdekleri yurt dışından gelir. Dünyanın en önemli kahve üreticisi ülkeler Brezilya, Vietnam, Kolombiya ve Etiyopya’dır. Bunun nedeni, kahve yetiştiriciliği için tropikal iklime ihtiyaç duyulması ve Türkiye’nin bu iklim koşullarını sağlamaması. Türkiye’de kahve yetiştiriciliği denenmiş ancak başarı elde edilememesi vazgeçilmesine neden olmuş.
Türk kahvesine ismini veren ise, onun menşeyi değil ne şekilde hazırlandığı ve yüzyıllardan bu yana çevresinde oluşan kahve kültürü. Kahve bitkisinin ilk kez ne zaman yetiştirildiğine baktığımızda, araştırmacılar 6. yüzyılı işaret ediyor. Etiyopya’da yetiştirilmeye başlanan kahvenin ilk başta keçiler tarafından keşfedildiği rivayet ediliyor. O dönemde bu ilginç bitkinin çekirdeklerini yiyen hayvanların daha enerjik oldukları gözleniyor. Bunun üzerine insanların ilgisini çeken kahve toplanarak farklı şekillerde tüketilmeye çalışılıyor. Yüzyıllar boyunca kahve, bugün anladığımızdan farklı şekilde, yalnızca çekirdeklerin demlenmesiyle hazırlanıyor.
1500’lü yıllarda kahve Arabistan’a geliyor. Bu coğrafyaya hızla yayılan kahveyi insanlar artık çekirdeklerini kavurup öğüterek ve sonrasında demleyerek içmeye başlıyor. Yani kahve hazırlama tekniği kaba hatlarıyla da olsa bugünkü halini alıyor. Kahve sonrasında Yemen üzerinden Anadolu’ya, Mısır ve Afrika’ya yayılıyor. Hollandalı tüccarlar tarafından daha farklı coğrafyalara ulaştırılıyor.
Türk kahvesi ismi nereden gelir?
Kahvenin güncel şekilde hazırlanıp sıkça tüketildiği Arabistan bölgesi o dönem Osmanlı toprakları içerisinde yer alıyor. Ayrıca Osmanlı güçlü bir devlet olarak, Avrupa ile mistik doğu arasındaki kültürel bir aracı görevi de görüyor. Bu nedenle dünyada kahvenin bu yeni hali “Türk kahvesi” olarak nam salıyor.
Türk kahvesi nasıl hazırlanır?
Türk kahvesi kendine has şekilde kavrulur, çekilir ve yine kendine has araçlarla pişirilir. Sunumu da, her anı misafirperverlik, her anı dostluk ve sıcaklık ile dolu bir biçimde yapılır. Bu nedenle kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Peki bu kahve nasıl hazırlanır?
Türk kahvesi genellikle yumuşak içimli Arabica çekirdeklerinden hazırlanır. Diğer kahvelerden farkı daha öğütme aşamasında başlar. Örneğin espresso hazırlamak için kahve çekirdeklerini ince şekilde öğütmek gerekirken, Türk kahvesi için ekstra ince öğütmek gerekmektedir. Sonrasında kahve özel cezvede soğuk su ile karıştırılarak, olabilecek ne kısık ateşte ve en yavaş şekilde pişirilir. Fitre kahve gibi diğer kahveler genellikle kaynama sıcaklığına erişmemiş su içinde demlenirken, Türk kahvesi kaynama sıcaklığına kadar erişir ancak uzun uzun kaynatılmaz. İstenirse içine şeker atılır. Fincanlara alırken, oluşan köpük bir çay kaşığı yardımıyla paylaştırılır.
Bu bilgilerin yanı sıra Türk kahvesinin nasıl pişirildiğiyle ilgili de bilgi almak isterseniz, ilgili makalemize göz atabilirsiniz.